Girişimcilik Vakfı İsrail Gezisi : Genel İzlenimler


Girişimcilik başımızda duman. İlk FellowUp, ilk heyecan…

Peki neden bu heyecanımız? Çünkü Girişimcilik Vakfı Fellowları olarak hep birlikte İsrail’e gideceğimizin ve Google Tel Aviv ofisinde ağırlanacağımızın müjdesi ilk FellowUp’ta veriliyor bizlere.

Öncelikle İsrail’e gideceğimizi öğrenen herkesin ‘İsrail mi?’ şeklindeki sözde soru cümlesinden sonra en çok sorduğu ‘Neden İsrail?” sorusunu yanıtlamak gerek. Sina Afra’nın Instagram hesabında paylaştığı, İsrail çıkışlı girişimler ile ilgili verilerin sunulduğu bu görsel, sorunun cevabını özetler nitelikte. Tek cümlede ifade etmek gerekirse: “Ortadoğu bölgesinin Silikon Vadisi, İsrail’in ta kendisi”

Israil Girisimleri

FellowUp heyecanının ardından gelelim 27 Ocak 2015 sabahına. ‘Yatacağız, kalkacağız, …, oradayız” şeklinde gün sayarken bir baktık ki yelkovan ve akrep uçuş saatimizi gösteriyor.

israil-ucak-bileti

Yazının ilerleyen kısımlarında İsrail gezisinin detaylarından bahsedeceğim. Ancak öncelikle genel atmosferi sizlere aktarmak istiyorum.

İsrail öyle bir sentez ki Ortadoğudan Avrupaya kadar tüm kültürlerin izlerini bu topraklarda bulmanız mümkün.

İlk adresimiz Kudüste, bu topraklara hakim olan dini sembollerin etkisiyle Ortadoğu kültürünün içinde buluyoruz kendimizi. Üç büyük tek tanrılı din Yahudilik, Müslümanlık ve Hristiyanlık’ın izlerini bir araya getiren Kudüs, yüzyıllardır süregelen tarihi ve muhafazakar yapısından taviz vermeyen bir yapıya sahip.

Sonraki günlerimizi geçirdiğimiz Tel Aviv’in ise modern bir yapısı var. Her ne kadar teknolojinin merkezi Tel Aviv olsa da, yapılarda ve yaşam tarzlarında bir sadelik söz konusu. Yaşamlarını sürdürebildikleri minimum ihtiyaç düzeyinde günlerini devam ettiriyorlar. Örneğin, sensörlü peçetelik yerine manuel bir kolla çalışan bir peçetelik sistemi mevcut. Bir diğer örnek; İsrail Dışişleri Bakan Sözcüsü Emmanuel Nahshon ile yediğimiz yemekte bile, gösterişli porselen tabaklar ve kişiye özel yemek servisi yok. Ortaya konulan yemekleri metal tabaklarımıza kendimiz servis ediyoruz. Bu da İsrail’de yaşayan kişilerin gösteriş kompleksine kapılmadıklarının bir göstergesi.

Tel Aviv’de yaşayan insanlarda Avrupa kültürünün izlerini görmek mümkün. Örneğin her mahallede ilk yarım saat boyunca ücretsiz kullanabileceğiniz kiralık bisikletler mevcut. Bisiklet, yaya ve araç yolları birbirinden net çizgilerle ayrılmış durumda. Yaya geçidine yaklaştığınızı gören pekçok sürücü ise, yavaşlayarak karşıdan karşıya geçmenizi bekleyecek sabra sahip kişiler.

İsrail’de geçirdiğiniz süre boyunca, İsrail vatandaşıyla iletişim kurmak ve/ya yol bulmak pek problem olmuyor çünkü pekçok taksi şoförü bile İngilizce biliyor. Bu arada Türkçe bilen çok sayıda İsrail vatandaşı ile de karşılaşmak mümkün. Kendilerinin veya aile fertlerinin yolu bir şekilde İstanbul’dan geçmiş. Kıssadan hisse; siz siz olun, İsrail’de önünüzde yürüyen kişi hakkında aklınızdan her geçeni Türkçe ifade etmeyin 🙂

Gelelim, en takdire şayan gördüğüm noktaya: Nüfusu İstanbul’un yüzde 3’ü kadar olan Tel Aviv’de 60 adet halk kütüphanesi yer alıyor. Her kütüphanenin kendine özgü bir konsepti var. Örneğin bir kütüphane yalnızca girişimcilere ayrılmış durumda. Laptopu ile gelen kişi, bir yandan kendi ofisiymiş gibi kullanıyor kütüphaneyi. Diğer yandan benzer zihin yapısına sahip girişimci kişilerle projesi hakkında feedback alma ve fikir alışverişinde bulunma fırsatını yakalıyor. Böyle bir ortamı gördükten sonra, 7000 gibi yüksek bir sayıda ve başarılı olmuş girişimin neden İsrail’den çıktığını daha iyi anlıyorsunuz.

Bir diğer güzel detay ise, İsrail’in hiçbir noktasında internet problemi çekmiyor oluşunuz. Tüm sokaklarda, mekanlarda, binalarda mutlaka ücretsiz wi-fi hizmeti sunuluyor. Anlayacağınız tek ihtiyacınız olan şey, şarjı iyi dayanan akıllı bir telefon 🙂 Aşağıdaki ekran görüntüsü ise, senden bana son kalan bir küçük resim şimdi sevgili İsrail.

Free Wifi

İsrail’in diğer dünya ülkelerinden bir farkı, girişten öte İsrail topraklarından çıkışın zor oluşu. X-ray sisteminden geçmeden havaalanına giriyorsunuz ama asıl zorluk bundan sonra çıkıyor karşınıza. Görevliler, İsrail’e geliş nedeninizi ve neler yaptığınızı sorguluyorlar. Sakinliği korumak ve soruları yanıtsız bırakmamak önemli bir nokta.

Genel izlenimlerimden bahsettim ancak GirVak İsrail programının mükemmelliği, ayrıntılarda gizli. Yaşadıklarımıza gün bazında yer verdiğim diğer yazılarıma aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar.

1. Gün – Kudüs Ziyareti

1. Gün – Yossi Vardi ile Akşam Yemeği

2. Gün – Google Tel Aviv Ofisi ve Startup Wednesdays

2. Gün – Emmanuel Nahshon ile Akşam Yemeği

3. Gün – Tel Aviv Startup Turu

3. Gün – Free Time



5 responses to “Girişimcilik Vakfı İsrail Gezisi : Genel İzlenimler”

  1. Yusuf Topal Avatar

    Canan Hanım,

    Merhaba, GirVak aracılığıyla düzenlemiş olduğunuz İsrail ziyaretinizden faydalı notlar aktardığınız için teşekkürler. Sizler ordayken Sosyal Medya’dan ziyaretlerinizi takip ettim. Bazı soru işaretlerini gidermemde yazınız yardımcı oldu. Kaleminize sağlık. İyi girişmeler.

    Saygılarımla

    Yusuf Topal
    Ege Üniversitesi – Halkla İlişkiler Bölümü

  2. Ümit Büyükyıldırım Avatar

    Nasıl ki Hollywood’da üçlemelerde, tüm seriye hitafen son filme Oscar ödülleri verilir, ben de tüm İsrail gezisi notların için yorumumu bu yazıda yapacağım 🙂 Öncelikle tüm yazıların oldukça bilgilendirici, adeta gitmiş kadar oldum diyebilirim. Yazı dilinse son derece akıcı. Blog yazmaya yeni başlamış olmana rağmen yazılarını keyifle okudum.

    Google ziyareti sırasında sana hediye edilen ScanMarker’ı da merak ettim doğrusu. Onunla ilgili yazacağın yazıyı da sabırsızlıkla bekliyorum.

    1. Canan Döşlü Avatar
      Canan Döşlü

      Ümit Bey, bu feedbacki almak mutluluk verici. Çok teşekkür ederim yorumlarınız için 🙂

      Kalem ile ilgili deneyimlerimi de paylaşmayı düşünüyorum mümkün olduğunca kısa sürede.

      Selamlar.

  3. […] Not: Canan Döşlü blog yazısı – Girişimcilik Vakfı İsrail Gezisi: Genel İzlenimler […]

  4. […] ise, yaşadıklarım zihnimin derinliklerinde kaybolmadan evvel kaleme almıştım her bir anımı blog yazılarımla. İşte o an, bir kez daha yaşamıştım #giveback’in, yani toplumdan aldığını topluma geri […]